Tarsus’ta gezilecek yerler tarihi ve doğası ile keyifli zaman geçirmenize imkan tanıyor. Her ne kadar ilçe olarak geçiyor olsa da Tarsus’un pek çok şehirden daha büyük olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu yüzden Tarsus’ta görebileceğiniz de pek çok yer bulunuyor. Yaklaşık olarak 8 bin yıllık geçmişe sahip olan Tarsus’ta antik dönemlerden daha yakın dönemlere kadar pek çok tarihi kalıntı sizi bekliyor. Bunun yanında doğal güzellikleriyle de öne çıkan bir bölge olduğunu belirtmek gerekiyor.
Çukurova’nın bereketli toprakları üzerinde bulunan Tarsus, bu yüzden tarih boyunca ilgi çeken bir nokta olmayı başarmış. Özellikle denize kıyısının da olması bölgeyi tarih boyunca önemli bir yer haline getirmiş. Yıllardır il olması tartışılan ve farklı dönemlerde gündeme getirilen Tarsus’ta keyifle zaman geçirebilirsiniz. Üstelik Tarsus otelleri de konforunuzu en iyi şekilde sağlamak için bölgede hizmet sunuyor.
Tarsus’ta gezilecek yerler:
- Kleopatra Kapısı
- Tarsus Şelalesi
- St. Paul Kuyusu
- Nusret Mayın Gemisi
- Eshab-ı Kehf Mağarası
- Roma Yolu
- Tarsus Müzesi
- Donuktaş Roma Tapınağı
- Ulu Camii
- Kırkkaşık Bedesteni
Bu yerlerin dışında da Tarsus’ta gidebileceğiniz pek çok noktanın olduğunu belirtmek gerekiyor. Özellikle kalabalık bir nüfusu da sahip olduğundan Tarsus’ta hareketli bir günlük yaşamadan söz etmek de mümkün. Bu yüzden bölgede geçireceğiniz zamanı keyifle geçirebilir, yeni yerler keşfetmenin cazibesini kolaylıkla yaşayabilirsiniz.
Kleopatra Kapısı
Tarsus’un en ünlü simgelerinden biri olan Kleopatra Kapısı antik dönemde şehre girişin ana noktasıydı. Efsaneye göre Mısır Kraliçesi Kleopatra, Roma İmparatoru Antonius ile buluşmak üzere Tarsus’a geldiğinde bu kapıdan geçmiş. Roma döneminden kalan kapı zamanla çeşitli restore çalışmaları geçirerek günümüze gelmiş durumda. Şehrin tarihi dokusunu yansıtan Kleopatra Kapısı Tarsus’un zengin geçmişine tanıklık eden önemli bir yapı. Bugün kapı çevresi düzenlenmiş bir alan olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Tarih ve efsanenin iç içe geçtiği bu mekân Tarsus’un en dikkat çekici turistik noktalarından birisi olduğundan bölgede mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerler arasında bulunuyor.
”Kleopatra Kapısı konum için tıklayın”
Tarsus Şelalesi
Tarsus tarihi yerleri kadar doğal güzellikleriyle de öne çıkıyor. Bu güzelliklerden birisi olan Tarsus Şelalesi Mersin’in Tarsus ilçesinde, Berdan Çayı üzerinde yer alan doğal bir güzellik. Özellikle yaz aylarında bölge doğanın tadını çıkarmak ve dinlenmek isteyenler için popüler bir konumda. Şelalenin çevresi piknik alanları ve yürüyüş parkurları ile donatılmış, bu da bölgeyi doğa tutkunları için cazip bir hale getirmiş durumda. Ayrıca şelalenin yakınında yer alan çay bahçeleri ve restoranlar, ziyaretçilere huzurlu bir atmosferde vakit geçirme imkânı da sunuyor. Tarihî şehirde doğa ile iç içe vakit geçirmek isteyenler için Tarsus Şelalesi mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında.
”Tarsus Şelalesi konum için tıklayın”
St. Paul Kuyusu
Mersin’de Gezilecek Yerler arasındaki St. Paul Kuyusu, Hristiyanlık için önemli bir figür olan Aziz Paulus’un doğduğu evin bahçesinde yer aldığı düşünülen bir su kuyusu. Tarsus’ta bulunan bu tarihi kuyu Hristiyan hacıların ziyaret ettiği kutsal bir mekân olarak biliniyor. Kuyunun çevresi ve suyu, manevi önemi nedeniyle ilgi çekerken aynı zamanda Roma döneminden kalma yapılarla da dikkat çekiyor. Kuyunun etrafı yeşilliklerle dolu, huzurlu bir alan olarak düzenlenmiş ve ziyaretçilerine sakin bir atmosfer sunar. Tarih ve inanç turizmi açısından Tarsus’un önemli noktalarından olan bu kuyuyu her gün saat 09.00 – 17.00 aralığında ziyaret edebilirsiniz. Giriş içinse ücret ödenmesi gerekmiyor.
”St. Paul Kuyusu konum için tıklayın”
Nusret Mayın Gemisi
Tarsus’ta sergilenen Nusret Mayın Gemisi Çanakkale Savaşı’nın kaderini değiştiren önemli bir araç olarak kabul ediliyor. 1915 yılında Osmanlı donanmasının stratejik hamlesi olarak Çanakkale Boğazı’na döşediği mayınlarla düşman gemilerini etkisiz hale getiren bu gemi savaşın seyrini değiştirmiş. Günümüzde Tarsus’ta müze gemi olarak ziyaretçilere açık. Gemiyi ziyaret edenler tarihi canlandıran detaylar eşliğinde Çanakkale Zaferi’nin kahramanlık hikâyesine tanıklık edebilirler. Hem denizcilik tarihine ilgi duyanlar hem de millî tarihimize yakından bakmak isteyenler için ziyaret edilecek bir nokta olan bu müze gemiyi haftanın her günü 10.00 – 17.00 saatleri aralığında gezebilirsiniz. Giriş içinse 30 TL ödenmesi gerekiyor.
Eshab-ı Kehf Mağarası
Tarsus dinler tarihi açısından da önemli bir bölge. Eshab-ı Kehf Mağarası ise Tarsus’un en mistik ve tarihi yerlerinden birisi. İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik inançlarına göre burada yedi genç ve köpekleri Kıtmir bir mağarada yüzyıllar boyunca uyumuş. Mağara inanç turizmi açısından önemli bir ziyaret noktası ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Mağaranın içindeki atmosfer ise kendinizi huzurlu hissetmenize ve mistik bir deneyim yaşamanıza yardımcı oluyor. Tarsus’un dışında yer alan Eshab-ı Kehf Mağarası şehre gelenlerin mutlaka uğraması gereken hem dini hem de tarihi değeri yüksek bir mekân. Girişlerin ücretsiz olduğu mağaraya her gün 09.00 – 19.00 saatleri aralığında gezebilirsiniz.
”Eshab-ı Kehf Mağarası konum için tıklayın”
Roma Yolu
Tarsus’ta yer alan Roma Yolu antik dönemde Tarsus ile diğer önemli şehirleri birbirine bağlayan önemli bir geçit olmuş. Roma dönemine ait taş döşeli bu yol hâlâ orijinal haliyle ayakta durmakta ve Tarsus’un zengin tarihini gözler önüne seriyor. Zamanında ticaret ve askeri geçişler için kullanılan bu yol günümüzde tarih ve arkeoloji meraklılarının ilgisini çeken bir gezi noktası. Tarihi Roma Yolu geçmişe bir yolculuk yapma imkânı sunan dikkat çekici bir antik kalıntı olarak şehrin önemli miraslarından birisi olduğundan bu yüzden bölgeyi ziyaret ettiğinizde keşfedeceğiniz duraklardan birisi.
Tarsus Müzesi
Tarsus Müzesi bölgenin zengin tarihini ve kültürel mirasını gözler önüne seren önemli bir mekân. Müze, Tarsus ve çevresinde yapılan kazılardan elde edilen arkeolojik eserleri barındırıyor. Paleolitik dönemden Osmanlı’ya kadar uzanan geniş bir yelpazeye yayılan koleksiyon, ziyaretçilere bölgenin geçmişine dair derinlemesine bir bakış sunar. Müzedeki en dikkat çekici eserler arasında mozaikler, heykeller ve antik dönemden kalma günlük eşyalar bulunur. Tarihe meraklı olanlar tarafından ziyaret edilmesi gereken müzeye MüzeKart ile giriş yapabilirsiniz. Dilerseniz 75 TL ayrı giriş ücretini ödeyerek de müzeyi ziyaret edebilirsiniz.
”Tarsus Müzesi konum için tıklayın”
Donuktaş Roma Tapınağı
Tarsus’un en gizemli antik kalıntılarından birisi olan Donuktaş Roma Tapınağı bölgenin tarihi için önemli yapılar arasında. Yapının tamamlanmamış olması tapınağın tam olarak hangi tanrıya adandığı konusunda farklı teoriler ortaya çıkmasına neden olmuş. Moloz taşlardan yapılmış bu devasa tapınak Roma döneminin mimari gücünü yansıtırken tarihi ve arkeolojik açıdan önemli bir yapı. Tapınağın etrafı ise bölge tarihinin izlerini keşfetmek isteyenlere özel bir fırsat sunuyor. Donuktaş Tarsus’ta Roma dönemine dair en dikkat çekici kalıntılardan biri olup tarih meraklıları için mutlaka görülmesi gereken bir yer.
”Donuktaş Roma Tapınağı konum için tıklayın”
Ulu Camii
Tarsus Ulu Camii 16. yüzyılda Ramazanoğulları Beyliği döneminde inşa edilmiş, şehrin en önemli dini yapılarından birisi. Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan bu cami geniş avlusu ve iç mekânındaki detaylı taş işçiliği ile dikkat çekiyor. Caminin hemen yanında yer alan Daniyal Peygamber’in makamı, camiye manevi bir önem katıyor. Ulu Camii hem mimari güzellikleri hem de dini anlamı ile Tarsus’un en çok ziyaret edilen tarihi yapılarından birisi. Şehrin ruhunu yakalamak isteyenler için burası mutlaka görülmesi gereken bir nokta. İbadete günümüzde açık olduğu için caminin içini gezmek isterseniz ibadet saatlerinin dışını beklemeniz gerekiyor.
”Ulu Camii konum için tıklayın”
Kırkkaşık Bedesteni
Tarsus’un tarihi çarşılarından biri olan Kırkkaşık Bedesteni Osmanlı döneminde inşa edilmiş ve zamanla şehrin ticaret hayatının önemli merkezlerinden biri haline gelmiş. Adını içerideki küçük dükkânlarda satılan el yapımı mutfak eşyalarından almış. Günümüzde bedestenin dar sokaklarında hediyelik eşyalar, gümüş takılar ve el yapımı ürünler bulmak mümkün. Tarihi atmosferi ve otantik yapısıyla Kırkkaşık Bedesteni Tarsus’u ziyaret edenlerin uğramadan geçemeyeceği ve Tarsus’un Meşhur Yemekleri’ni yemeden dönmeyeceği yerlerden biri. Alışveriş yaparken geçmişe yolculuk yapmak isteyenler için de tercih edilebilir.
”Kırkkaşık Bedesteni konum için tıklayın”
Tarsus Hayvanat Bahçesi
Tarsus büyük bir ilçe olduğu için gezilecek pek çok yere ev sahipliği yapıyor. Bu yüzden Tarsus otelleri arasından seçim yaparak gezinizi uzatmak isteyebilirsiniz. İlçede kalırken görmeniz gereken yerlerden birisi de hayvanat bahçesi. Tarsus Hayvanat Bahçesi özellikle çocuklu aileler için doğa ve hayvan sevgisini aşılayan bir mekân olarak ön plana çıkıyor. Çeşitli hayvan türlerine ev sahipliği yapan bu bahçe özellikle bölgedeki öğrencilere yönelik eğitim amaçlı geziler için de tercih ediliyor. Hayvanat bahçesi doğal yaşamı yakından gözlemleme imkânı sunarken huzurlu ortamıyla ziyaretçilerine keyifli bir gün geçirme fırsatı sunuyor. Çevresindeki yeşil alanlar, piknik yapma imkânı da tanıyor. Ayrıca hayvanlarla birebir etkileşim kurarak çocukların hayvan sevgisini geliştirecek etkinlikler düzenleniyor.
”Tarsus Hayvanat Bahçesi konum için tıklayın”
Saint Paul Kilisesi
Saint Paul Kilisesi Tarsus’un dini ve tarihi yapıları arasında en dikkat çekenlerden birisi. Hristiyanlığın önemli figürlerinden Aziz Paulus’un doğduğu şehir olan Tarsus’ta bulunan bu kilise hem manevi anlamı hem de mimari güzellikleri ile ön plana çıkıyor. Orta Çağ’da inşa edildiği düşünülen kilise çeşitli restorasyonlardan geçmiş olup günümüzde aktif olarak ibadete açık değil. Ancak turistler için ziyarete açık olan kilise özellikle Hristiyan hacılar tarafından büyük ilgi görüyor. Kilisenin avlusu ve iç mekânı, dini sanat eserleri ve fresklerle süslü. Saint Paul Kilisesi Tarsus’un inanç turizmi açısından önemli bir noktasını temsil ediyor.
”St. Paul Kilisesi konum için tıklayın”
Kubat Paşa Medresesi
Tarsus’un Osmanlı döneminden kalma eğitim yapılarından birisi de Kubat Paşa Medresesi. 1557 yılında Ramazanoğlu Beyliği döneminde inşa edilen bu medrese zamanında dini eğitim veren önemli bir merkez olarak kullanılmış. Mimarisiyle dikkat çeken yapının geniş avlusu kemerli girişleri ve taş işçiliği oldukça etkileyici. Günümüzde tarihi atmosferi ile ziyaretçileri ağırlayan medrese aynı zamanda Tarsus’un kültürel mirasını yaşatan bir yapı. Kubat Paşa Medresesi Osmanlı döneminde bilim ve dinin nasıl bir arada öğretildiğini merak edenler için önemli bir durak. Medrese, mimari güzelliği ve tarihi önemiyle de dikkat çekiyor.
”Kubat Paşa Medresesi konum için tıklayın”
Tarsus Antik Tiyatrosu
Tarsus Antik Tiyatrosu Roma dönemine ait izler taşıyan önemli bir arkeolojik alan olarak biliniyor. Antik dönemde Tarsus’un kültürel yaşamının merkezlerinden biri olan bu tiyatro binlerce kişiyi ağırlayabilecek kapasitede inşa edilmiş. Bugün büyük ölçüde kazı çalışmaları devam eden tiyatro, tarihe ışık tutan yapılarıyla ziyaretçileri etkiliyor. Tiyatroda yapılan kazılarda elde edilen buluntular özellikle bölgedeki Roma hakimiyetine yönelik bilgiler sağlıyor. Yapıyı ziyaret ettiğinizde bu kapsamda tiyatronun basamaklarında yürüyerek geçmişin izlerini takip edebilirsiniz. Özellikle antik dönemlere ilgi duyuyorsanız etkileyici bir gezi noktası olduğunu belirtmek gerekiyor.
Tarsus Tarihi Evleri
Tarsus’un dar sokaklarında sıralanan tarihi evler, şehrin Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine uzanan mimari mirasını gözler önüne seriyor. Ahşap yapılar, işlemeli pencereler ve geniş avlular bu evlerin karakteristik özellikleri arasında. Tarihi dokuyu koruyarak günümüze ulaşmış olan bu evlerde nostaljiyi en güzel haliyle yaşayabilirsiniz. Evlerin bir kısmı bugün müze ya da kültürel etkinliklerin düzenlendiği merkezler olarak kullanılıyor. Tarsus Tarihi Evleri fotoğraf çekmek ve geçmişi hissetmek isteyenler için de büyüleyici bir gezi durağı. Üstelik bu evlerin bulunduğu sokaklarda , Mersin’in Meşhur Yemekleri’ni de tadabilirsiniz.
Makam-ı Danyal Camii
Makam-ı Danyal Camii hem dini hem de tarihi açıdan Tarsus’un en önemli yapılarından birisi. İnanca göre caminin altında bulunan mezarın Danyal Peygamber’e ait olduğuna inanılıyor. Caminin içindeki türbe hem Müslümanlar hem de diğer dinlerden gelen turistler tarafından saygı gösterilen bir ziyaret noktası. Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan cami, özellikle iç mekânındaki taş işçiliği ve geniş avlusuyla dikkat çekiyor. Manevi bir huzur arayanların ziyaret ettiği bu cami aynı zamanda Tarsus’un zengin dini mirasının da bir parçasını oluşturuyor.
”Makam-ı Danyal Camii konum için tıklayın”
Justinyen Köprüsü
Justinyen Köprüsü, Tarsus’un Roma ve Bizans dönemlerinden kalma en etkileyici yapılarından. Bizans İmparatoru Justinyen döneminde inşa edilen bu köprü Berdan Nehri üzerinde yer almakta olup hem ticaret hem de askeri geçişler için önemli bir güzergâh olmuş. Yüzyıllar boyunca ayakta kalan bu yapı mimarisi ve sağlamlığıyla dikkat çekiyor. Köprü tarihi boyunca çeşitli restorasyonlardan geçmiş ve günümüzde hala ziyaretçilere açık. Tarih meraklıları için büyüleyici bir durak olan Justinyen Köprüsü Tarsus’un antik dönemden modern zamana uzanan köklü geçmişini yansıtan bir yapı.
Tarsus Doğa Parkı
Tarsus Doğa Parkı şehrin merkezine yakın bir konumda yer alan ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir alan. Özellikle hafta sonlarında aileler tarafından sık ziyaret edilen bir alan olan bu parkta yürüyüş yollarında yürüyebilir veya piknik yapabilirsiniz. Doğayla iç içe huzurlu vakit geçirmek isteyenler için ideal bir mekân olan park yeşil alanlarıyla ziyaretçilerine dinlenme ve rahatlama fırsatı sunar. Aynı zamanda çeşitli bitki türlerine ev sahipliği yaparak, doğa severler için bir keşif alanı sunar. Tarsus Doğa Parkı, şehir yaşamından uzaklaşıp doğanın tadını çıkarmak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir yerdir diyebiliriz.