Türkiye’nin en eski yerleşim yerlerinden biri olan ve deniz seviyesinden 1900 metre yükseklikte bulunan Erzurum, Türkiye’nin kış turizmi adına en önemli noktalarından biri olan Palandöken Kayak Merkezi’ne ev sahipliği yapıyor olduğu için Türkiye’nin turizm adına önemlidir. Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalan büyüleyici medreselere, kale, kümbet ve tarihi çeşmelere şehrin hemen her yerinde rastlayabilirsiniz. Tarih meraklıları tarafından ilgi gören Erzurum, tarihi yapıları ile ünlü bir şehirdir.
Erzurum’da gezilecek yerler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Erzurum’da Gezilecek Yerler
- Çifte Minareli Medrese
- Palandöken Kayak Merkezi
- Tortum Şelalesi
- Üç Kümbetler
- Narman Peri Bacaları
- İspir Yedigöller
- Yakutiye Medresesi
- Çoruh Nehri ve Çoruh Vadisi
- Ata Park Botanik Bahçesi
- Oltu Kalesi
Kış boyunca karlarla kaplı olan Erzurum, her mevsim boyunca ziyaret edilebilir fakat kayak tatili için değil kültürel bir seyahat amacıyla şehri ziyaret ediyorsanız en uygun mevsim yaz ve sonbahar aylarıdır. Bu aylarda hava ılıman ve güneşli olduğu için turistlik geziler için elverişlidir.
Palandöken Kayak Merkezi’nde sezon Kasım ile mayıs ayları arasında sürer. Bu süre zarfında şehre yapılan seyahatler genellikle kayak amacıyla gerçekleşir. Kayak sebebiyle şehre gelenler kayak merkezine yakın konumda Erzurum otelleri ile konaklayabilir. Şehir yalnızca kayak merkezi sebebiyle her yıl binlerce yabancı turiste de ev sahipliği yapıyor.
1.Çifte Minareli Medrese
Çifte Minareli Medrese Erzurum’un simgesel yapılarından birisidir. 13. yüzyılda Selçuklular döneminde yapıldığı düşünülen ve günümüze bozulmadan gelmiş olan medrese, Hatuniye Medresesi olarak da anılır. Ünlü Selçuklu sultanlarından Alaaddin Keykubad’ın kızı Hundi Hatun tarafından inşa ettirilmiş olan Çifte Minareli Medrese devasa büyüklüğü ile Selçuklunun klasik mimari özelliklerini taşıyor.
Etkileyici bitkisel desenler ve Orta Asya simgelerinden olan kartal ve yılan figürleri ile süslü taş kabartmaları, Çifte Minareli Medrese’nin bir sanat eseri olarak anılmasını sağlıyor. Tarihi atmosferini korumayı başarabilmiş olan medrese cumartesi ve pazartesi günleri hariç her gün 09.00 ile 18.00 arasında gezilebilir. Giriş için 20 TL ücret ödenmesi gerekiyor.
2.Palandöken Kayak Merkezi
Palandöken Kayak Merkezi Türkiye’nin en popüler kış tatili merkezlerinden birisidir. Erzurum’un kış turizmi açısından Türkiye’nin en önemli şehri olmasını sağlayan Palandöken Kayak Merkezi, 3125 metre yükseklikteki Palandöken Dağı eteklerinde yer alır.
1993 yılında açılan ve açıldığı günden beri hizmet veren Palandöken Kayak Merkezi, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlar. Dünya standartlarında tasarlanmış kayak pistleri ile günde 12 bin kişinin aynı anda kayak yapmasına olanak sağlayan merkez, 10 telesiyej, 2 baby lift, 1 teleski ve 1 gondol lift gibi teknik olanaklar ile düzenlenmiştir.
Telesiyej ejderle ulaşılan ve 1000 metre yükseklikte olan ejder tepesi panoramik kış fotoğrafları çekmek için en uygun yerdir. Palandöken Kayak Merkezi’nde her seviye kayakçı için kayak pistleri bulunur. Merkezin etrafındaki Palandöken otellerinde konaklayabilir, kayak eğitimleri alabilir ya da kayak ekipmanları kiralayabilirsiniz.
Her bütçeye uygun yurt içi kayak rotaları arasında bulunan kayak merkezi merkeze 5 km uzaklıkta yer alıyor. Toplu taşıma araçlarıyla, taksi veya otel servisleriyle ulaşım sağlayabilirsiniz. Teleferiğe binmek için 50 TL ücret ödemeniz gerekiyor.
3.Tortum Şelalesi
Erzurum’un en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden biri olan Tortum Şelalesi, Türkiye’nin en büyük dünyanın ise üçüncü büyük şelalesi olma özelliğini taşıyor. 48 metre yüksekliğe ve 21 metre genişliğe sahip olan Tortum Şelalesi, bahar ve yaz aylarında fotoğrafçılık ve doğa gezilerinin düzenlendiği bir alandır.
Heyelan dolayısıyla oluşan Tortum Şelalesi, çeşitli trekking parkurlarına ev sahipliği yapar. Doğa sporları merkezlerinden biri olan şelale mesire alanlarına, iyi düzenlenmiş yürüyüş parkurlarına ve kaya tırmanma alanlarına da yer veriyor.
Şelalenin etrafında yeme içme ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz, her bütçeye uygun restoran ve kafeler bulunur. Bu sayede Erzurum’un Meşhur Yemekleri denenebilir. Tortum Şelalesi’ne şahsi aracınız ile giderseniz otopark için 20 TL ücret ödemeniz gerekir. Eğer toplu taşıma aracıyla ulaşırsanız giriş için ücret ödemeniz gerekmiyor.
”Tortum Şelalesi konum için tıklayın”
4.Üç Kümbetler
Anadolu’da inşa edilmiş anıt mezarlar arasında bulunan Üç Kümbetler Erzurum’un en çok ziyaret edilen simgesel yapıları arasındadır. 12 ile 14. yüzyıllar arasında inşa edildiği düşünülen anıt mezarların en büyüğü Emir Saltuk’a ait olsa da diğer kümbetlerin kime ait olduğu henüz saptanmamıştır.
Kesme taşlarla, sekizgen planlı tasarlanan ve ikonik külahları ile etkileyici bir manzaraya sahip olan Üç Kümbetler bugüne dek orijinalliğini koruyarak günümüze dek bozulmadan gelebilmeyi başarmıştır. Orta Asya Türk takviminde bulunan ayı, at ve yılan gibi semboller ile süslü olan köşeleri sanat eserini andırır.
Rehberli turları ile gezilebilecek olan Üç Kümbetler’e merkezden rahatlıkla ulaşılabiliyor. Yakuplu ilçesinde, Cumhuriyet Caddesi’ne yakın konumda bulunan Üç Kümbetler’e yürüyerek ulaşabilirsiniz. Üç Kümbetler haftanın her günü 08.00 ile 20.00 arası ziyarete açıktır.
”Üç Kümbetler konum için tıklayın”
5.Narman Peri Bacaları
Doğu Anadolu bölgesinin en özel noktalarından biri olan ve 2012 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Narman Peri Bacaları, Erzurum’da yapılan doğa, fotoğrafçılık ve tarih turlarının en sevilen adresidir. Kapadokya’da bulunan peri bacalarının farklı bir örneği olan Narman Peri Bacaları, kırmızı renkli doğal oluşumlardır.
Volkanik patlamalar sonucu oluşan ve milyonlarca yıldır rüzgar ve yağmur ile şekillenmiş olan devasa kırmızı peri bacalarını rehberli yürüyüşler ile keşfedebilirsiniz. Özellikle gün batımında büyüleyici manzaralar ortaya çıktığı için oldukça kalabalık hale gelir. Yoldere Mevkiinde bulunan Narman Peri Bacaları, merkeze 95 km uzaklıkta yer alır. Giriş için ücret talep edilmiyor.
6.İspir Yedigöller
Ovit Dağı’nın güney yamacında bulunan İspir Yedigöller, volkanik özelliğe sahiptir ve her mevsim tablo güzelliğinde manzaralar sunuyor. 4000 metre yükseklikte bulunan karlı dağlar arasından uzanan turkuaz renkli tertemiz suları, İspir Yedigöller’in, Erzurum’un en güzel doğal alanlarından biri olmasını sağlar.
11 farklı gölün birleşiminden oluşan İspir Yedigöller trekking, dağcılık, kaya tırmanma ve fotoğraf safarileri gibi aktiviteler için uygun bir alandır. Her yıl binlerce doğa tutkunu tarafından ziyaret edilen İspir Yedigöller, Rize-Erzurum sınırında yer alır. Hususi aracınızla ulaşım sağlayabilirsiniz.
”İspir Yedigöller konum için tıklayın”
7.Yakutiye Medresesi
Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi olarak hizmet veren, Erzurum’un en önemli ve görülmesi gereken yapılarından biri olan Yakutiye Medresesi’nin 1310 yılında inşa edildiği düşünülüyor. İlhanlı Hükümdarı Sultan Olcaytu tarafından inşa ettirilen ve büyüleyici bir mimariye sahip olan Yakutiye Medresesi Anadolu’da inşa edilmiş en büyük kapalı avlu olma özelliği taşıyor.
Mimarisini bugüne dek korumayı başarabilmiş olan Yakutiye Medresesi uzun yıllar boyunca din eğitimleri için kullanılmış olsa da 1991 yılında geçirdiği restorasyon çalışmasından beri etnografya müzesi olarak hizmet veriyor. 60 TL giriş ücreti ödeyerek müzenin zengin koleksiyonunu inceleme şansı yakalayabilirsiniz. Yakutiye Medresesi haftanın her günü 08.00 ile 17.00 arası ziyarete açıktır.
”Yakutiye Medresesi konum için tıklayın”
8.Çoruh Nehri ve Çoruh Vadisi
Erzurum’un kuzeyinde bulunan, Mescit Dağları’ndan başlayan ve 150 kilometrelik uzunluğa sahip olan Çoruh Nehri dünyanın her yerinden gelen doğa ve fotoğraf meraklıları tarafından ziyaret ediliyor. İspir ilçesi sınırlarında bulunan Çoruh Nehrinin çevresinde her zorluk derecesine göre düzenlenmiş trekking parkurları bulunuyor. Şehrin en sevilen yürüyüş rotalarından biri olan Çoruh Nehri ve Çoruh Vadisi dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biri olma özelliği de taşıyor.
Çoruh Nehri’nde 100 kilometrelik zorlu parkurlarda rafting ve kano gibi ekstrem su sporları yapabilirsiniz. Nehirde pek çok balık olduğu için balık avlayarak da vakit geçirebilirsiniz.
Çoruh Nehri ve Çoruh Vadisi kızıl akbaba gibi nadir görülen kuşlara da ev sahipliği yapıyor. Her mevsim düzenlenen rehberli turlar kuşları ve endemik bitki türlerini keşfetmenin en sevilen yoludur.
9.Ata Park Botanik Bahçesi
Ata Park Botanik Bahçesi deniz seviyesinden 1850 metre yükseklikte olması sebebiyle Türkiye’nin en yüksek rakımlı botanik bahçesi olma özelliği taşır. 150’den daha fazla bitki türünü bulunduğu Ata Park Botanik Bahçesi, 350 bin metrekarelik geniş bir alan üzerine kuruludur.
Ata Park Botanik Bahçesi’nde sarıçam, dişbudak ve akasya ağaçları ile bezeli olan yürüyüş parkurlarında yürüyüş yapabilir ya da temiz havayı spor yapmak için değerlendirebilirsiniz. 5000 metrekarelik bir biyolojik gölet üzerinde kurulan ahşap köprülerde harika fotoğraflar çekebilir, yıl boyunca bahçede düzenlenen sanatsal etkinliklere katılabilirsiniz. Ata Park Botanik Bahçesi içerisinde özellikle çocukların ilgi gösterdiği küçük bir hayvanat bahçesinde bulunur.
Eğer Ata Park Botanik Bahçesi’nde piknik yapmak istiyorsanız mesire alanlarında vakit geçirmek için 100 TL, yalnızca bahçeye giriş yapmak için ise 10 TL ödeme yapmanız gerekir. Botanik bahçe içerisinde mangal yapılmasına ise izin verilmiyor.
”Ata Park Botanik Bahçesi konum için tıklayın”
10.Oltu Kalesi
Doğu Anadolu Bölgesinin en eski kalelerinden biri olan Oltu Kalesi’nin M.Ö. 4. yüzyılda inşa edildiği düşünülüyor. Urartular döneminden bugüne gelebilmeyi başaran ve tarihi bir hazine olarak değerlendirilen Oltu Kalesi, şehir merkezine araç ile bir buçuk saat uzaklıkta yer alıyor. 3 bin metrekarelik büyük bir alan üzerine inşa edilmiş olan ve bugüne dek pek çok medeniyet tarafından kul Oltu Kalesi’nde Bizans, Selçuklu, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlı dönemlerinden izler görülüyor.
1999 yılına kadar aslına uygun şekilde kullanılan ve daha sonra restorasyon çalışması yapılarak turizme kazandırılan Oltu Kalesi içerisinde gözetleme kulelerine, asker odalar ve hamam gibi bölümlere yer veriyor. Kalenin iç kısmı restorasyon sebebiyle kapalı tutulduğu için yalnızca dışı gezilebiliyor.
”Oltu Kalesi konum için tıklayın”
11.Erzurum Kongre ve Milli Mücadele Müzesi
Erzurum kongresinin toplandığı tarihi kongre binasının zaman içerisinde restorasyon çalışmalarına uğrayarak Milli Mücadele müzesine dönüştürülmesi ile hayata geçirilen bina, Erzurum’un tarihi açıdan önemli yerlerinden biridir. Taş ve ahşap mimari ile 1864 yılında inşa edilmiş ve 1919 yılında Erzurum kongresi için kullanılmış bina içerisinde yer alan odalar zengin bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor.
Erzurum Kongre ve Milli Mücadele Müzesi koleksiyonunda Kurtuluş Savaşı yıllarını yansıtan fotoğraflar, tarihi belgeler, 10. Yıl Nutku’nun el yazısı kopyası, kongreye katılan delegelere ait fotoğraflar ve biyografileri gibi birçok tarihi belge bulunuyor. Merkezden yapılan kısa bir yürüyüşle veya toplu taşıma araçları ile ulaşabileceğiniz Erzurum Kongre ve Milli Mücadele Müzesi’ni haftanın her günü 08.00 ile 17.00 arasında gezebilirsiniz.
12.Mecidiye Tabyası
Mecidiye Tabyası 1870-1878 yılları arasında Osmanlı-Rus harbine sahne olmuş, Top Dağı’nın kuzey ucunda savunma amacıyla inşa edilmiş bir yapıdır. Erzurum’a gelen tarih meraklılarının ziyaret ettikleri ilk yerlerden biri olan Mecidiye Tabyası Sultan Abdülmecid döneminde inşa ettirilmiştir. 1852 yılında inşa edildiği düşünülen devasa taş yapı yay şeklinde planlanmış, farklı bir mimari ile hayata geçirilmiştir.
Yanık Deresi ile Gürcü Boğazı arasında konumlanan ve düşman saldırılarına karşı savunma amacıyla inşa edilmiş Mecidiye Tabyasının inşası esnasında kalın kesme taşlar kullanılmıştır. Şehir merkezine en yakın tarihi yapılardan biri olduğu için günün her saati oldukça kalabalıktır. Eğer aracınız ile giriş yapmak istiyorsanız 40, yaya olarak giriş yapmak istiyorsanız 10 TL ücret ödemeniz gerekir.
13.Erzurum Ulu Camii
Erzurum Ulu Camii ya da Atabey Camii, şehrin en çok ziyaret edilen simgesel yapılarının başında gelir. Camikebir Mahallesi’nde yer alan Erzurum Ulu Camii, şehrin en büyük ve en eski camisidir. 1179 yılında Saltuklu Emiri Nasreddin Aslan Mehmet tarafından inşa edildiği düşünülen Erzurum Ulu Camii, tarihi kayıtlarda Atabey Camii olarak yer alır.
Erzurum Ulu Camii’nin taş ve ahşap oymaları Beylik dönemi özelliklerini yansıtır. Kırlangıç kubbesini, minberini ve mihrabını yakından izleyebileceğiniz Erzurum Ulu Camii, 28 farklı pencereye sahip olacak şekilde tasarlanmıştır. Geçmiş yıllarda aslına uygun şekilde restore edilen ve günümüzde hizmet vermeye devam eden Erzurum Ulu Camii’ye toplu taşıma araçları ya da şahsi aracınız ile ulaşabilirsiniz.
”Erzurum Ulu Camii konum için tıklayın”
14.Erzurum Gökkuşağı Tepeleri
45 milyona yakın bir tarihi geçmişe sahip olduğu düşünülen Gökkuşağı Tepeleri, uzun yıllardır iklim şartları ve erozyon gibi etkenler sonucunda oluşmuş doğa yapılardır. Demir, mineraller, rüzgar ve erozyon ile kırmızı renge alan Erzurum Gökkuşağı Tepeleri, jeoturizm açısından oldukça önemlidir. Çin ve Peru’da benzer örnekleri bulunan Erzurum Gökkuşağı Tepelerinin bir başka örneğine Türkiye’de rastlamak mümkün değildir. Görüntüleri ile herkesi kendine hayran bırakmayı başaran bu tepeler Oltu civarında bulunuyor. Oltu’ya ulaşarak tepelerin yer aldığı konuma yine yol tabelalarının yönlendirmesiyle ulaşabilirsiniz. Etrafı boş bir alan olması sebebiyle içecek ve yiyecek gibi ihtiyaçlarınızı önceden temin etmeniz öneriliyor.
15.Öşvank Manastırı
Dünyanın her yerinden gelen tarih meraklılarını buluşturan Öşvank Manastırı’nın Hıristiyan Gürcüler tarafından inşa edildiği düşünülüyor. 963 ile 973 yılları arasında, Gürcü Bağratlı Hanedanlığı döneminde inşa edildiği düşünülen manastır, Uzundere ilçesi sınırları içerisinde yer alıyor.
Bizans İmparatorluğu döneminde büyük kubbeler eklenerek geliştirilen manastır iç bölümlerini süsleyen aziz freskleri ve kabartma taşları ile tarihi bir eseri andırıyor. Duvar resimlerinde İncil’den sahnelerin tasvir edildiği Öşvank Manastırı, özel tasarımlı küçük pencereleri ile mistik bir atmosfer sunuyor. Manastır içerisinde kütüphane, mutfak, rahip evleri ve hamam gibi bölümler bulunuyor.
”Öşvank Manastırı konum için tıklayın”
16.Erzurum Saat Kulesi
Saltuklu Hükümdarı Ebu’l Kasım tarafından inşa ettirilen Erzurum Saat Kulesi, İslam dönemi mimari özelliklerini başarılı bir şekilde yansıtır. 12. yüzyıldan bugüne gelebilmeyi başaran Erzurum Saat Kulesi, bir mescit için minare olarak tasarlanmıştır.
Kesme taşlar ile silindir şeklinde bir planla inşa edilmiş Erzurum Saat Kulesi, bir süre boyunca gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. Cumhuriyet Caddesi üzerimde yer alan Erzurum Saat Kulesi, Türkiye’nin en eski İslami yapılarından birini görmek isteyenlerin ziyaret ettikleri bir yapı konumunda. Merkezi yerde yer alması sebebiyle yürüyerek şehir merkezinden ulaşabilirsiniz.
17.Çobandede Köprüsü
2011 yılında restore edilen Çobandede Köprüsü, Erzurum’a araba ile 1 saat uzaklıkta yer alıyor. İpek Yolu rotası üzerinde bulunan Çobandede Köprüsü, Aras Nehri’nin iki yakasını birbirine bağlıyor. 13. yüzyılda İlhanlılar döneminde inşa edildiği düşünülen Çobandede Köprüsü, 128 metre uzunluğa ve 8,5 metre genişliğe sahip olacak şekilde tasarlanmış. 30 ile 13 metre arasında değişen kemerleri, gün doğumu ve gün batımında muhteşem manzaralar sunuyor.
Siyah, gri ve kırmızı renkli kesme taşları daha yakından incelemek için Çobandede Köprüsü’nü ziyaret edebilirsiniz. Giriş için 10 TL ücret ödemeniz gerekiyor.
18.Karasu Nehri
Karasu Nehri, Murat Nehri ile birleşerek Fırat Nehri’ni oluşturan en büyük nehirlerden birisidir. Çevresini saran bakir doğal güzellikleri ile yöre halkının kaçış noktası olan Karasu Nehri, dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biri olma özelliği taşır. Bu özelliğiyle rafting ve kano gibi ekstrem su sporları için uygundur. Karasu Nehri’nin etrafı zorluk derecesine göre düzenlenmiş trekking parkurları ve kamp alanları ile kaplıdır. Karasu Nehri; doğa yürüyüşleri yapmak, ekstrem su sporlarına katılmak veya büyüleyici nehir manzaralarını izlemek için ziyaret edilebilir. Ayrıca etrafında bulunan alanlarda piknik yapabilir, sevdiklerinizle keyifli vakit geçirebilirsiniz.
